2025 Yılına Olumlu Başlangıç: Enflasyon ve Faiz Beklentileri
2025 Yılına Olumlu Başlangıç: Enflasyon ve Faiz Beklentileri
2025 yılı piyasalara olumlu bir başlangıç yaparken, TCMB'nin faiz indirimleri ve enflasyon verileri yatırımcıların moralini yükseltti. Suriye'deki gelişmeler de dikkatle izleniyor. Geçen yılın son ayında TCMB’nin faiz indirimine başlaması, piyasalarda önemli bir etki yarattı. Cuma günü açıklanan enflasyon verileri, yatırımcıların dikkatini çekti. 2024 yılı aralık ayında enflasyon, bir önceki aya göre yüzde 1.03, bir önceki yılın aralık ayına göre ise yüzde 44.38 artış gösterdi. Bu veriler, piyasalarda olumlu bir hava estirdi.
TCMB’nin faiz indirimlerinin 2025 yılı içinde devam edeceği beklentileri güçlendi. Piyasalarda olumlu fiyatlamaya konu olabilecek hikâye belirginleşti. Ancak, yönetilen ve yönlendirilen zamlarla enflasyonda tekrar yükseliş eğilimi ortaya çıkarsa, durum gözden geçirilebilir. Piyasa, sadece enflasyon ve TCMB etrafında dönmüyor; başka parametreler de mevcut. Ancak enflasyon ve faiz kararlarının piyasalardaki önemi aşikâr.
Enflasyon ve Faiz Beklentileri
2025 yılı için enflasyon beklentisi yüzde 25, TCMB politika faizi için ise yüzde 30-35 olarak öngörülüyor. Bu rakamların yıl içinde aşağı veya yukarı yönlü sapmalarla revize edilmesi olası. Son 1.5 yıldır uygulanan ekonomik programın en fazla aksayan yönü enflasyon olarak görülüyordu. Bu açıdan mesafe alınmaya başlanması önemli bir gelişme. TCMB rezervlerindeki artışlar, ülke risk primindeki düşüş ve kredi notlarındaki yükseliş, programın mevcut kazanımları arasında değerlendiriliyor.
Önümüzdeki dönemde piyasanın beklenti ihtiyacını karşılayacak gelişmelerin yaşanması bekleniyor. Suriye’deki gelişmeler de piyasa için önemli bir gündem maddesi. Suriye’de yeni bir düzen kurulması, bölgedeki potansiyel iş fırsatlarını artırabilir. TAV Holding Kurucu Ortağı Sani Şener, “Şimdi bakın, bir Suriye olayı var. Deli gibi Suriye okuyoruz. Deli gibi Suriye takip ediyoruz” diyerek, bölgenin büyük bir iş hacmine ev sahipliği yapacağını ifade etti.
Sermaye Akışındaki Değişim
Sermaye akışkan bir yapıya sahiptir. Piyasa şartlarına göre yatırım araçları arasında akışkanlık gösterir. 2025 yılında enflasyon ve TCMB bağlamındaki gelişmeler, faiz düşüşü ile mevcut tasarrufların gözden geçirilmesine neden olabilir. Halen gerek mevduat gerekse tahvil faiz oranları, beklenen enflasyonun üzerinde seyrediyor. Mevcut faiz oranları reel bir kazanç sunuyor. Ancak TCMB’den gelecek faiz indirimleri, alternatif yatırım araçlarının değerlendirilmesine yol açabilir.
Kur korumalı mevduat (KKM) bu yıl içinde sonlanacak. Oradan çıkacak 32 milyar doların nereye plase olacağı tartışma konusu oldu. Faiz düştükçe, borsa ve dövize kayma olasılığı artabilir. Geleneksel yatırım araçları olan konut ve altın da tasarruf sahiplerinin radarında yer alıyor. Borsa İstanbul için ‘orta ve uzun dönem ucuz, primsiz’ değerlendirmesi yapılabilir. Bu potansiyelin nasıl kullanılacağı ise zamanla görülecek.
Borsada Tepki Çıkışı Güçleniyor
Borsada tepki çıkışı devam ediyor. 10.000 seviyesinin üzerinde kalma çabası sürüyor. İlk dirençler 10.100 ve 10.276 seviyelerinde bulunuyor. Çıkışın devamı açısından 10.276 seviyesinin üzerinde kalınması önemli. Bu durumda 11.000-11.250 seviyeleri gündeme gelebilir. İlk destekler ise 9.900-9.800 seviyelerinde. Bu seviyelerin altına gelinmesi durumunda sonraki destekler 9.600-9.550 noktalarında görülebilir.
Çıkış formasyonlarından “ters omuz baş omuz” belirmiş olsa da henüz işlerlik kazanmamış durumda. Satış denemelerine rağmen tepki çıkışı gücünü koruyabilir. Yabancı yatırımcıdan henüz bir hamle görülmemiştir. Ancak 2025 yılı içinde makroekonomik verilerdeki iyileşme ile yabancı ilgisinin artması muhtemeldir. TCMB verilerine göre, yabancı yatırımcılar 101 milyon dolarlık hisse senedi ve 241 milyon dolarlık tahvil bono satışı gerçekleştirmiştir.
Dış Piyasalardaki Gelişmeler
Dış piyasalarda küçük çaplı dalgalanmalar ile kararsız bir görünüm gözleniyor. Borsalarda kâr satışı sonrası toparlanma zayıf kalıyor. Kararsızlığın kaynağındaki gelişmeler; Trump’ın göreve başlaması sonrası yapacağı icraatlar ve 29 Ocak’taki Fed toplantısında alınacak faiz kararına ilişkin belirsizlikler olarak sıralanabilir. Bu durum, piyasaların bekleme moduna geçmesine neden oluyor.
Ukrayna’nın anlaşmayı uzatmaması üzerine Rusya’dan Avrupa’ya olan doğalgaz akışının durması, enerji fiyatlarına yükseliş olarak yansıdı. Avrupa’da yükselen doğalgaz fiyatları, petrol fiyatlarını da yukarı çekti. Petrol fiyatındaki yükseliş, Çin’de 2025 yılı için faiz indirim beklentilerinin artması ile destekleniyor. Ancak OPEC+ kararlarına petrol fiyatları pek tepki vermiyor. Dolar endeksi 109’u gördü. Euro/dolar paritesi 1.03’ün altını test etti. Bu gelişmeler, piyasalarda dikkatle izleniyor.